Haydi öl şimdi tamda kalemimin ucunda
Gözümden satırlarıma bir harf düşüyor,
kirpiklerime çarpa çarpa... Unutmak için adını kaç kez sildim, sildiğim yerden yeniden düşüyorsun,senaryosu yazılmış kader’ime... Seyyahlığımıda alıyorum zamandan, dünlerimide yüreğimin kabristanına defnediyorum... Adının bulaştığı dilimden amin’lerle... Acıya ulu’yorum iyi yanlarıma, sarıp sarmalıyorum içimdeki kundaksız sevdamı, gözümü’de yumuyorum şafaksız gecelerime... Şimdi ağlasın ne kadar bilen,bilmeyen varsa, yakılmalıydı gemilerim, dönüşsüz inişlerinde,tamda güvertesinden... Kendime; kendi çelme takışlarımladır zararım, sol’uma yaslanmış devrik cümlerimde sakladım, düşkavuran yangınlarımı... Elimin altında bir yüz, yüzün içinde bir giz... Hangi yandan yasaklandın’da, şimdi müebbete mahkum edilmişliğim, masal tadında sürgünlerdeyim... Taşlar bağlıyorum adımlarıma, mutluluğu aramasınlar artık,topuklarım kanarcasına... Ve sen sevgili; Haydi öl şimdi tamda kalemimin ucunda, kana bula sana yazılan cümlelerimi... |