A Y R I L I K
ılık içilir su taze ayrılık sonrası bazı hatalar ömre berdeldir hani sağlam halatlarla bağlıdır forsa kaçamaz gözlerini kapamaktan öte denize ağlamak çare değildir değişmez yörünge bitmez esaret tersine çekilmedikçe kürekler ne kadar bağırsan boştur işte Sarah bir avuç proletaryadır gerisi itâlik yaşam eğrisi... şimdi çalıntı zaman türbülansı kol geziyor saatler ne zaman tanıdık bir şarkıya bansan zehirsel engelli sokulsan eşkıya türkülerine dadanan bir korkaksın oysa bazen en gerekli şey görmesen de Bocelli gibi haykırmak! -con te partiro- geceler hırpanî karanlık, frapan didaktik kırpılıyor gözler boğazında garabet simyalı kördüğüm içindeki halk aç ve hep aynı şey hep aynı terane hiç direk geçmez adın tutanaklarda! her yer is is h e r yan! -Time to say goodbye- sonra bir balığa nakledilir hafızan ve başlar aldanmışlık hırsıyla yenilgi düeti hep aynı şey sanarsın ama değildir biri ellerinle ördüğün kodes diğeri akvaryum sonra salarsın suyu içeri! aklında sevmek desenli bir portre alınganlık da vardır bilmecede darılmak da ve karalarsın öylesine bilemedikçe/bulamadıkça önce bir kaç başı kıçı ağrıyan tümce sokulur işte bir şiir daha tüylenince bazen nakavt olur el ele! bazen imece lokavt!.. uzar irisler kısaldıkça reçete düşer elinden kalem yanaşır ufuk pencereye ellerin de birbirine bir gül vardır şimdi avucunda ve bilirsin sevideki en uzun cümledir o ...! . . . başlık göreve!.. ToprağınSesi . |