İNSAN UZANIRMIŞ KABRE
Ruhumu çağıran güç, sözlerden bir hisse ver
İnsanım diyenlere ibret olsun nefesim, Dökülsün pişmanlığım, dilimden birer, birer Bakın neyi başarmış kudret yoksunu nefsim. Matemli bir gecede o nefesi kırılmış Benim tüm dualardan nasibi kırık toprak, Bin yerinden bölünüp, kaderine sarılmış Bütün iyiliklerden gönlü sıyrılmış yaprak. Hiç çözülmeyen sırsın bu güç yetmez mi sana Kapılıp rüzgarına sürüklendiğim vakit, Çok mu geliryor söyle, merhamet etmek bana Artık kırma ne olur başımdan çekilip git. Hangi kapıya gitsem koca bir boşluk vurur Türlü seslere çarpmış, hayalden ibaretim, Bu yokluk denizinde neye yarıyor gurur Cennetten düşüyor bu zoraki olmuş yetim. Aklı başa uydurmak ölüme kıymet biçer Uzak alemin sesi kulağa dolduğu gün, Söyleyin sonzsuzluğu layıkıyla kim içer Bütün taze anılar zaman kabında sürgün. Aklını yitirmiş av, şeytana yem uykuyum Sevmeye razı değil dertten kesilmiş yüzüm, Daha fazla günahı işlemesin bu huyum Şu yalancı dünya da herkes gibi öksüzüm. Kaç defa birleşir ki şu zamanla yolumuz Azrail’e kurulan o hiç şaşmayan ibre , Binbir cefayla hergün, delik deşik ruhumuz Yine kuru dal gibi, insan uzanırmış kabre. Zamanın aynasına yansıyan büyük sihir Başı öne eğilmiş zaman hıçkırığı kul, Hakikat karşısında , bir fiskeyle devrilir Dağılıyor gövdesi, toprak içinde pul, pul. Ey! çepeçevre sarıp bizi kuşatan zaman Üzerime eğilen korku olmayı bırak, Ruhumla oynaşıpta nefsime damladığın an Anladın sen ustasın bense gölgende çırak. AĞLAYAN NİSAN |
Tebrikler
Selam Saygı Sabır ve Dua ile
A.E.O