Bizim Suçumuz Neydi?Paramparça olmuş bir tarihten arta kalandı geride ki izler Yarı soğuk yarı sıcak biraz da politik manevralarla Politik manevra dediğimize aldırmayın sakın anlamayız biz politikadan Sadece gerçekçi darbelerle haklarımızı savunurduk üniversite sıralarında Ve senden daha güzeline rastlamamıştım istanbul sokaklarında Ve senden başka suçumuz yoktu bizim galiba... Ashapları yatırırdım uykuya keyf süresinin mağaralarında Musa gibi nil’i yararak İsa gibi ölmüşlere can katarak çarmıha gerilerek Hayattan biraz bezgin Baş önde sallantıyla Azıcık kahraman azıcık terörist Aslında kim olduğunu unutmuş Nerden geldiğini bilmeyen Adı Yılmaz Erdoğan’ın fen bilgisi defterinde saklı Ve onun ağzından bir Kürt bir Türk olmaktı suçumuz galiba. Neydi bizim suçumuz? Adına derin dedikleri bir devletle tanışmamıza rast gelirdi hayatı,hayatları sorgulamak Milli katillere gazete küpürlerinden bakmak Derin bir kuytuda kuş gribine yakalanmak yaralanmak,ezilmek,canlı canlı toprağa gömülmek Adını derin koydumuz devletin derin yetkilileriyle yurt dışına kaçmış,kaçırılmış,ilticacı,mülteci can havliyle boğazını sıkmış,sıktırmış baba katilleriyle buluşmak... Bizim suçumuz neydi? Bir kardeşi korucu birini asker birini terörist yapmak. Ünal Çağabey |