SUSTUM
Sustum
Artık Kavim denen bir geçmişten geçerek Ne yöne baksam kör sağır dilsiz Nice günahlar biriktirdim. Aklım daha yeni ayaklanmış Bir çocuğun göbek bağında saklıyken Açık bir kapı aralığından Çisileyerek yeryüzüne Sustum.. Gece oldu Arkaik bir geçmişten kalan ömrümle Nice lambalar söndürdüm sebepsiz Ah bir buğday tanesi olabilseydim Rüzgara karşı Yağsaydım usul usul Yağsaydım geceden kalan bir kervanla Sonra Malabadi köprüsünün direklerine Sustum.. O kapıdan geçerken öylece bakmasaydım... Sustum.. Sonra bir düşünmek geldi aklıma Ucu ucuna birleştirip bütün kelimeleri Ne yana baksam ne yana konuşsam Bilemedim Bağladım dilimi kopacak bütün fırtınalarda Lal, ezberlenmemiş, toprak altında kalmış Ne kadar gözyaşı varsa Mavi bir çocuğun düşüne bıraktım.. Sustum.. Düşünde resim çizen,oynayan Düşünde bembeyaz bir sayfa da yaşayan Düşünde dilsiz, kemiksiz, sahipsiz Gözyaşlarından başka arkadaşı olmayan Sarı bir çocuk çizdim sonra.. Ağladım.. Sustum... Ünal ÇAGABEY 09/11/2021 |
bileylenmiş bıçak satırlarında
şiirdi ya sus diyordun
ve sustum...
burçlarda sudan sebep gözlerim
içimde dibi delik bir kova’yı
doldurmadı sözlerim
ve sustum...
kelimeler değil belki ama
yüreğim de sevgi sustu
aşk bana küstü
ben hayata
ve sustum...
şiirinize yaren olsun dizeler.. kutlarım saygı ile...