Darmadağınık
Kavim göçlerinden bu yana
Yüreğim yerler yeksan, tarumar, perişan Bir izdüşümü gibi orta boylu haritanın Ortasında, Orta Asya’dan Çıkmış bir kurt gibi, Yakup gibi, Yusuf misali Aynı zamanda bir Kerhan.. Ne Mezopotamya hoş göründü kalbime Ne de diyarı rum bu alemde Kim söylemişse yalan demiş Günahımı almış bu güzel günde.. Oysa ki ne hoş görünürdü çerçevedeki adam Siyah çizgilerle bezenmiş masamın üzerinde Dertsiz, kedersiz, alemden bihaber ve kırmızı kalemimin ucunda Mutfaktan tıkırtılar gelirken ayaz; Gece üzerime Kürtçe düşüyordu Sonra Türkçe lal oluyordu dudaklarım Düşlerimde seyrediyordum kavmimin ahengini.. Herkesin söylediği kadar bendim Bendim, herkesin söylediği kadar olan Kapılar üzerime kapanırken dahi Kimse zannetmesin cennettendir yerim; En altından ateşin, kor hali yani İşte orayla tutuşturun beni, Hemde uzun uzadıya bir lafla Ebedi gibi dursun öylece gözlerim. Kavim göçlerinden bu yana çok sessizdir Biliyorum, her yer çok viran çok üryan Toprak, su, hava Ben misali bir cellatla karşılaştığı için.. Ünal ÇAGABEY |