Gönül
Bu defa hangi yele kaptırdın da kendini,
Viran bahçeni tekrar yeşiller sardı gönül? Sığamadın cihâna, yıktın tenin bendini; Daha evvel bir çizgin, hudûdun vardı gönül. Bir âhû bakışıyla harâbeye dönerdin, Bir çift göz hayâliyle yanıp yanıp sönerdin, İki çiçeğe kanıp tepelere tünerdin; Şimdi doruklardasın, ufkun ne dardı gönül. Nerede o âh ile yâd ettiğin çehreler, Gecelerce fecrini beklediğin zühreler? Arardın da yarana bulamazdın çareler, Nihayet çıkmaz yolun tabîbe vardı gönül. Yanacaksan şimdi yan, bu serin nârda nur var; Âlemi bağrına bas, artık ne had ne sur var. Sende mâziden kalma sonu gelmez kusur var; Onları da mâşukun, nârına kardı gönül. (2012) |
Âlemi bağrına bas, artık ne had ne sur var.
Sende mâziden kalma sonu gelmez kusur var;
Onları da mâşukun, nârına kardı gönül.
çok güzeldi, başarılar dilerim.