KÜÇÜĞÜM
Ellerimde biriktirdiğim yağmurlara mı karıştın küçüğüm?
Oysa ben gözlerinin mavisinden bir bulut istemiştim Cennet kokan saçlarından bir tutam sen Aşkın tek ayak üstünde bekletildiği bir sınıfa düşüyorum küçüğüm Notlarım, üç harf toplamının yirmi dokuz harfinden çıkarılıyor kağıtlara İmlasız düşlere yakalanıyorum isimsiz uykularımın ardından Yanaklarıma kefensiz defnediliyor bir kaç cümle Ucundan tutamıyorum dünü Oysa ben güçlüydüm küçüğüm Hangi ömrün sonbahar yaprağına sıkıştın şimdi sen Kaçıncı sayfasından çevirdin hayatımı Sondan mı başladın beni okumaya küçüğüm? Oysa ben, arap alfabesiyle yazılmış bir roman değilim Hadi gel küçüğüm Gel ki, tüm uzuvlarıma gömülmüş sensizliği çıkar fosilleşmiş yalnızlığımdan Bekliyorum hâlâ küçüğüm Neden yoksun? Ve neden gelmiyorsun? Yalnızlığımın sensizlik odasına kilitlendi yüreğim Biri dur desin, siyah perdeli bir yaşamın dört duvarına O, sen ol küçüğüm Ismail Mancar |