48
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
5209
Okunma
Bu sana son mektubum sevdiğim
Artık silinecek şu fani dünyadan ismim, cismim.
Belki bir gün
Sonbahar yağmurları düşer saçlarına
Islanır da yüreğin
Rüzgar dokunur da yanaklarına
Kuytu bir köşeye saklanmış bir serçe kuşu görürsün
Bir yaprak sürüklenir ya akan sularla
İşte o zaman
İşte o zaman beni hatırla!
Beni sorduklarında ise
’Başıma bela olmuştu haspa, gitti kurtuldum’, dersin
Ya da vazgeçtim, hatırlama...
Sil at yüreğinden
Sil anılarından
Yırt at resimlerimi
Bakma aynaya bizi görürsün
Hatırlama...
Önce senin dudaklarına değip yaktığın
Sonra bana uzattığın sigarayı hatırlama...
Hatırlama kollarında kahkahalarla dans ederken
Dudaklarımdan öptüğünü
Mazideki bir gecede...
Bir kafenin ortasında mikrofondan
’Ben karıma aşığım, onu çok seviyorum’ dediğini de
Hatırlama...
Hatırlama senin, benim, bizim için kopan alkışları
Büyük aşkın şerefine diye havaya kalkan elleri
Hatırlama...
Hatta hafızanı kaybet
Silinsin benimle olan
Günlerin, saatlerin, dakikaların, saliselerin...
Bir gece, sabaha karşı
Seni Migrosun köşesinde bulduğumu da unut
Unut martıların çığlık çığlığa senfonilerini
Hatırlama
Hatırlama ne olur
Bize ait olan
Aşkımızın meyvesini kaybettiğimiz o günü...
Çünkü ben hiç unutamıyorum ve
Gün geçtikçe de daha çok kanıyor yüreğim
Daha çok acıyor içim...
Senin için önemli olmasa da
Senden bir parçaydı benim için
Hatırlama olur mu?
Hüznün Yüzü’nden sana kalan bakışları da es geç
Biliyorum ki
Senin için bir HİÇ’im...
HATIRLAMA...
Hatırlayıp da ne olacak ki
Senin hatırlayacak ve unutamayacağın o kadar çok şeyin varken
Benim hatıramın ne önemi olabilir senin için?
Asimaral... 05.MART.2007