KIZIL GÜNEŞKızıl bir güneş yahut bayraktı saçların Perçemin gözlerinin suyunda yıkanan Toprağımın kınası boyanırdı bakışlarıma Tut desem dokunmazdın sol boşluğuma Umut dediğin dibi tutmuş bir kap aş Kavrulan bir hayat sunakta yıkanmış Çevrilip duran bir yeni tezgah bu düzen Dönüp duran başımdaki ağrılı kazan Dağ umrum değil, deniz gözümde çor İş miş güç müş ya hayat neye vurur Kızıl saçların avuçlarıma dökülmüyor Uyuduğun mahalden ses duyulmuyor Okumak kesmiyor nefesimi sesinde Bir çığ kopuyor görmediğin zirvemde Aşk koymuyor ihtilal ihtimal hesabın Başlamadan soluğumu kesiyor yolların... |