Bir hanımın dilinden
"Keşke baytar olsaydım"
Benim kutlu, nazarımda, üç kuruşluk zibidi, Şöhret denen illeti var, beni baytar sanıyor. Şimdi domuz oldu san ki, ilk bakışta it idi, Kurban olsun doğal gaza, tezek gibi yanıyor. Namussuzluk meşrebi, üslubü yok insanca, Aklı çok kıt, fikri hasta, kusur dolu vicdanca, Görünüşü adem amma, davranışı hayvanca. Hem cinsini eşek gibi, anırarak anıyor. Davranışı hakarettir, haksızlığı cinayet, Kendisini bir halt sanır, etsem bile şikayet, Ahlakında yoksulluk var, fukaradır nihayet, Üç kuruşluk mala mülke, servetine kanıyor. Bir damlayı görmemişken, aklı fikri göllerde, Mecnun değil, zır delidir, sırnaşıyor çöllerde, Ne işi var, kargaların, kuzgunların güllerde, Hayalinin gölgesini, seraplar da arıyor. Gücümüze gidermiydi, bilmesini bilseydi, Yılan gibi eğrilmeden bize doğru gelseydi, Benim için ölü bunlar, ahırında ölseydi, Öz evleri mallarını, benden özge tanıyor. Bir yar sevdim, kimse bilmez, otağ kurmuş şuramda, Kem gözlere insaf etmez, cellat olur buramda, Biliyorum ondan başka, bana herkes haram da, Bu şımarık serseriler, her pisliğe banıyor. Dürüstlüğün bedelini, ben yaşarken gönülden, Faziletten, erdemdendir, bize nasip ödülden, Çok anlamlı sözler gelir, nezaketli bu dilden, Amma lakin, böyle puştlar, belasını arıyor. Tek kusurum yalnızlığım, güzelliiğim, dulluğum, Aynı site içinde de ki, içinde, komşuları olduğum, Şikayetim, entellerin şirretinden dolduğum, Kime desem akibeti, hep kavgaya varıyor. Benden şifa ummasınlar, baytarlığı bilemem, Kudurmuş kuduzlara, derman olup ilemem, Yüreğimde yaralı var, başkasını dilemem, Kanayan bir gül olsam da, incitmeden sarıyor. 14.09.2012...Mustafa Yaralı |
Faziletten, erdemdendir, bize nasip ödülden,
Çok anlamlı sözler gelir, nezaketli bu dilden,
Amma lakin, böyle puştlar, belasını arıyor.
anlamlıydı dizeler kutluyorum yazan kalemi saygılarımla