Çocukluksuzluğum
Prangalar vurmuşken saçlarıma rüzgar,
Beni ben yapan herşeyden yoksunum şimdi, Ellerimde bir çocuk boyu çamur, Gözlerime ahengi düşmüşken şiirin, Beni sen yapan herşeyden yoksunum şimdi. Yetişemediğim çoğu şeyden sonra kısaldı boyum. Eklene eklene gözyaşlarım, Maziden kopupta gelen yaralarıma tuz oldu... Ve en çok ağlarken yandı canım! Neyin eksikliğinde gölgelendi huzurum, Yarım yamalak cümlelerin, Üvey hecelerinde kaybolup, Zaman eşliğinde yok oluşa tabii tutuldum. Hayra yorduğum her şerrin ardından, Beklemenin arkasında da bir hayır aradım hep, Ne bekleyişler yüzyıl tanırdı, Ne ben yüzyıl kadar yaşardım... Ve bir sonbahar boşluğunda, En korkulası çocuk çığlıklarında Kıçı kırık nezaketlerden,yalan sözcüklerden Nasibini almış bir kız büyüdü; Saçlarını her sabah başka renge boyayan... Sessiz yerlerinden kanayıpta yetişen çocuk, Usul usul arkasını döndü şehre, Uyumak için kendi masalını anlattı kendine; Rüzgarın göğsünde uyudu çocuk, Tanıyamadı beni; Beni ben yapan herşeyden yoksunum şimdi... Beni sen yapan kimse yok şimdi, Beni sensiz bırakma çocuk! Ilık esintileri giydirip dudaklarına, Kokusu akşam kokusu... Yetişemediği çok şeyden sonra kısaldı boyu, Adımları yalnızlık kadar; Beni sen yapan herşeyden yoksunum şimdi! Çocuk dargınlığı kadar kısa mesafelerin, Peşinde koştuğumu boş koştuğumu, Bil çocukluğum, Çocuk kadar sev beni! Boş duvarlarda ararken gözlerim hayalleri Yoldaşlığını kesmişken yalnızlık, Beni ben yapan her şeyden yoksunum şimdi... Beni ben yapan; Camın buğuları... Eğer aşk parmağımın ucuyla kalp çizmek kadarsa, Bırak kalsın, Bırak yalnızlık bana kalsın ... |
İçindeki çocuğa bir şey olmasın da.