son gün
Bedenim
kendi odunu, kemikleriyle yanıyor vazoya ıslatılmış menekşeler titrerken serin gecede… Güneşte unutulmuş aşk… Kalp krizi sızmaya çalışıyor tam kapanmayan pencereden, kalp masajında kırılan kaburgadan çok acıtır ihanet… Son gün yeniden doğar, beyaz bir gülümsemeyle bekler perde arkasında, balkona çıkar temiz güne bakarım, meymenetsiz yüzüm asık, az önce işeyen kamış muhtemelen kalkık, maymun gibi kaşınırım, ve sanki dün hiçbir şey olmamış, kimse aldatılmamış, kimse kovulmamış, kimse kalbini kaptırmamış hayata, kimse ölmemiş, ve dünyanın bütün silahları aynı anda tutukluk yapmış gibi kutsal birşeye yeni doğan son güne bakarım… Derken bir ambulans geçer, siren sesi patlar sabahın içine işte o zaman hayat korku salar üzerime, bir siren sesi yeter insanı dehşete düşürmeye güzel diye birşey kalmaz süpürülmüş hayat kırıntısından geriye... Ve bugün için yeterince mutlu olduğumu düşünerek payıma razı olur tıraş olmak için mağarama dönerim… |
sağlıcakla kalın