Hakkımı Helal Etmiyorum...!
Ve gittin...
Dünya ahiret sancımsın artık sen... Bir adım ötesine taşıyamadığım, ayak bileklerimden kırılan, can yakan kırılganlığımsın sen... Hakkımı sana helal etmiyorum bilesin...! Saçlarımın ak’ını sana borçluyum. Üstüne üstlük lal dilim... Parmaklarım kalemime her sarılışında, beyaz kağıda harf’lerimden önce düşen gölgen, ve akabinde dilimde hay ben .... diye başlayan sövmelerim... Sabahları kalktığımda elimin ayağıma dolanması, ve sensiz uyuyamadığım nice kahpe geceler... Sana lanet mi kusmalıyım, yoksa dilimi yutup susmalımıyım...! Bilmiyorum... Ama asla hakkımı helal etmiyorum ...! Bensiz aldığın nefes, boğazına takılsın...! Ben sensiz yaşayamıyorken, senin yaşamanı hazmedemiyorum... Her hanği bir kente adımı verseler, bilirim adım o kent’te diye adım atmazsın...! İstemiyorum’da sokaklarımda seni, ayak izlerini,kokunu uzak tut şehrimden...! Ve bu yazdıklarımı aklında iyi tut.!! Utanmaz, umursamaz tavrınıda al koynuna, yüzsüzlüğünüde takın...! Bana artık uzak ol.! Allah’ıma yakın...! |