ölüm.
inceden koşuyordum ölüme,
bir gecenin düzenbazlığına, ihtiyar sokakların aceleci lambaları, bir düzüne yol gibi akıyordu sessizliğe ve ıslaklığa, sanki sonbaharın gelişi, aceleci gibi. bir ağustos pembeliği, dibe vurulmuş yalnızlıkların kılıfları çocuklar aşık mı aşık. kanadı kırıldı kırılacak, sanki bir iğriti gibi duruyor çocuklar, boşanmışlar geceleri, sanki bir yağmurun boşalırcasına düşüyor umutlar, yarınlar bir celsede, belkide bir ağustos günü yazdım bu olanları hepsi bir yazın sıcaklığından, belki de bir gecenin kana bulayan gününden yaşandı ve yazıldı. |
Sıcaktan.....