Öyle ki ; İçim de yaşattığımı bilseler seni kurşun sıkacaklar...

Merhaba Ardıl;
Merhaba düş bozgunum,
A ve z köprü kurduğun da ıraklığına
Aklım dalaşır, akılsız kalırım,

Merhaba Ardıl;
Merhaba bir gülüşüne bin tövbe bozduğum günahım,
Ellerimde Leyla urganı,
Yırtılır tenim değse rüzgârın
Ben yokluğuna anadan üryan sarılırım.

Merhaba Ardıl,
Merhaba avuçlarım da döllendirdiğim çocukluğum,
Bekleyişlere sığdırdığım, aydınlığım, kaybolduğum.
Sindiğinden beri zihnimin duvarlarına,
Ezber bozar yürek
Her atışı sen.
İçimde ben öksüz kalırım.

Merhaba Ardıl;
Kurban olduğum, dokunamadığım, ırağım merhaba,
Buruşturup attığım ön sözüm.
Çığlık çığlığa teyellediğim dudağım
Her sigarada içime çektiğim kahrım.

Merhaba Ardıl;
Merhaba şiir gözlüm,
Her kırpışında ölüm beğendiren,
Kirpikleri darağacı ömür bileyen,
Gülüşünü soluma iliştirip, günah silen.

Merhaba Ardıl;
Gözümün kahvesini içen,
Dilime sus çalan,
Şimdi yokluğuna sarılı gün karasında
Adın salâvat_ı şerif dudaklarımda.

Suna A. GÜLSOY