Şafak sökmüş gün doğarken, karanlığı yırtarak Yüreğime kor bıraktın, şimdi gönlüm tarûmar... Gittin ardına bakmadan, dünyamı karartarak Parçalandı, sol yanıma sevgi taşıyan damar...
Öfke dolu gözlerinden, kızgın lavlar saçarak Kırdın gönül tellerimi, onmaz yara açarak Ecel oldun düşlerime, umudumu biçerek Dünya denen şu koca han, bana sanki bir mezar...
O sımsıcak yürek sensiz, keder derip donuyor Apaydınlık şu gönlümde, son ışık da sönüyor Bir sevdayı hebâ etmen; bu bana dokunuyor Daha goncayken güllerim, dallarıma yağdı kar...
Şimdi çile kazanında, hergün kâhır pişiyor Yağmur yüklü gözlerimden, nice seller taşıyor Sanma hâlâ ayaklarım sana doğru koşuyor Çalmam bir daha kapını, ölsem de garip, nâçar
Aşka mekân şu kalbimde, fırtınalar esiyor Teselliyi çok denedim, gönül kırgın, küsüyor Her tuttuğum dal kırıldı, umudum buz kesiyor Sen gülerken Ey vefasız! bana kalan âh-u zâr...
Mecit AKTÜRK
Bu şiire ses ve yorumuyla renk katan değerli dost Sevinç İnal Hanıma sonsuz teşekkürlerimle... Berlin 06.08.2012
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
* BANA KALAN ÂH-U ZÂR... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
* BANA KALAN ÂH-U ZÂR... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şafak sökmüş gün doğarken, karanlığı yırtarak Yüreğime kor bıraktın, şimdi gönlüm tarûmar... Gittin ardına bakmadan, dünyamı karartarak Parçalandı, sol yanıma sevgi taşıyan damar...
Öfke dolu gözlerinden, kızgın lavlar saçarak Kırdın gönül tellerimi, onmaz yara açarak Ecel oldun düşlerime, umudumu biçerek Dünya denen şu koca han, bana sanki bir mezar...
O sımsıcak yürek sensiz, keder derip donuyor Apaydınlık şu gönlümde, son ışık da sönüyor Bir sevdayı hebâ etmen; bu bana dokunuyor Daha goncayken güllerim, dallarıma yağdı kar...
Şimdi çile kazanında, hergün kâhır pişiyor Yağmur yüklü gözlerimden, nice seller taşıyor Sanma hâlâ ayaklarım sana doğru koşuyor Çalmam bir daha kapını, ölsem de garip, nâçar
Aşka mekân şu kalbimde, fırtınalar esiyor Teselliyi çok denedim, gönül kırgın, küsüyor Her tuttuğum dal kırıldı, umudum buz kesiyor Sen gülerken Ey vefasız! bana kalan âh-u zâr...
Mecit AKTÜRK
Deyerli dost kalem cok güzel bir eser keyifle okudum saygılar selamlar
Şimdi çile kazanında, hergün kâhır pişiyor Yağmur yüklü gözlerimden, nice seller taşıyor Sanma hâlâ ayaklarım sana doğru koşuyor Çalmam bir daha kapını, ölsem de garip, nâçar
Aşka mekân şu kalbimde, fırtınalar esiyor Teselliyi çok denedim, gönül kırgın, küsüyor Her tuttuğum dal kırıldı, umudum buz kesiyor Sen gülerken Ey vefasız! bana kalan âh-u zâr...
Tebrikler değerli kaleminize Mecit hocam, mükemmel bir anlatımdı, hayranlıkla okudum. Sağlıcakla kalınız, huzur içinde...