ŞEHİR
Bulutların üstünde izliyorum
Puslu ve kirli şehri Hayat pespaye akarken Cümlesi yudumluyordu kahrı Aşüfte ağızlardan çağlıyordu Satılık yüzlerin Dipsiz küfürler nehri Kemersiz bulutlardan izliyorum Geceyi içen şehri Peçeli aydan sızıyordu kırık mavi Yırtık duvarlarda oynaşıyordu Sahte gölgeler Kahpelikten kırılıyordu Şehre kan kusturan arka bölgeler Kanı çekilmiş bulutlardan izliyorum Kana gömülmüş şehri Kulaklarımda eski bir türkü Cumbalı evlerden süzülen Anılarım dolaşırken paçalarıma İçiyordum İhanetle sulandırılmış zehri Sırtımda hançerinle Hançeremdeki ahla inletiyordum göğü yeri Şafak merhaba derken güne Pembe bulutlarda izliyordum şehri Gece bir kadının ince topuğunda Kırmızı rujunda Sarhoşun şarap şişesinde Delikanlının kolpasında Dervişin tespihinde,annemin seccadesinde Sonlanırken Ağlıyordu bu şehir Ağlıyordu bulutlar Ve ağlıyordu tüllenmemiş umutlar… |