Gözlerini gördükten sonra, kör/ebeyim
Kördüm…
Kendimi t/uzağında buldum. Ardından yürütsem hıçkırıklarımı, her adımda bir çift çelme takılırdı... Ben seni üşüyorum, anla/sana tutsağınım ... Solu(gu)mdan geçmişsin sen , iliklerime değin el sanatları misali içime işlenmişsin... Aşk’tan yanan dilimi üfledim de, gönül eşiğine geldim... Ve ben bir o kadarda sakar’ım, ki yanlışlıkla seni sevdim... Acı çekecegimi bile bile... Gördüm... Ve kördüm ben... Gözlerini gördükten sonra, kör/ebeyim, ve mültecilikten müebbet yedim, gözlerinin kahvesinde... Gamzelerine asacaklar bilirim... Gözlerinin önüne serdim tüm sağırlıkları, kanım akmadı, uğultularımdan sesimi kısma... Saç telimden ayak topuklarıma dek ölüm kokan sen değilmisin?? El yordamıyla seçmedim sana aşk’ımı , ve okumadımda adını asla Braille alfabesinde.... Kördüm ... Evet, lakin gönül gözüme öyle bir girişin vardı’ki, retina’ma dek yaktın,kavurdun... Tesbih tesbih çektim aşk/la, vuslat biter niyetine... Ahhh yan/sızım...! Heybemde kalan bir kaç sevda kırıntılarımı senle paylaşmaktı gayem, emelim, dileğim... Çıplak ayaklarımla dolandım kaç kez, kokunun sindiği Libas’ına... Daha kaç sensizliği sabaha eklemeliyim adı Yâr olanım, yâr’a açanım... ? Yüreğime , genzime kaçanım... |