Kırk kanat
k/an sızar sözümüzden
söğüt dalı akşamlara ömür kaçıncı nefesi üfledi sensizlikle demlenen hüznüme karanlık ve kırk kat geceye kaç sövgü çaktı yıldızlar eskimiş yüzümüz hazanla savruldu kanadı kırık, kırlangıçlar vuruldu bunca yaranın koynunda bize sürükledim tüm sesleri ısısız bir kente düştüm suskun yollar paramparça onca ceset arasında kimin soluğuyuz tanrıların merhametine teslim olup kendi sığlığımızda kaybolduk gitmeye gidemedik kalmanın cebine sığamadık dilimiz, suskun cümlelere kilitlendi uzakta renksizliğine avuntu bir bahar oysa ki koşmak zamanıdır şimdi şafakta dağlara sığınmak içimizdeki kuytuya soluksuz koynumuzda kaçıncı iklimin buzuluydu yüzümüze çarpan yara kırk kat kırk kanat uçmak zamanıdır kıtkanat arta kalan sancıdan kırık dökük güleçliğimiz bunca yaraya fazla söyle kaç gülüş var şimdi gül barınağında küskün Naz Boyacı UĞUR BÖCEĞİ ne sonsuz teşekkürler...sevgiler. |
arta kalan sancıdan
kırık dökük güleçliğimiz
bunca yaraya fazla
söyle
kaç gülüş var şimdi
gül barınağında küskün
....
....
küskün gülüşlerimiz var barınaklarımızda evet şair çok ince işlemişsiniz şiirinizde nice yaralarımızı . Kaleminiz ve yüreğinize sağlık.Hep var olun derim buralarda :)
Saygılar.