büyük nöbetçi kadınkan ve gölge iplerinden örülmüş uzun zincir yararsız boşluklardan uzun gök mavisi ay sert gözlerde yok çınlayan alınlar yer yok başka yerden başka sessiz ayna yok her şey hesaba katılır çıplak havada burun deliklerini şişiren daha sıcak bir soluğun altında işini ağırdan alan bir el ama gölgenin yeniden gerildiği sokağın köşesinde daha yüksekten bakıyor göz yeniden canlanıyor pişmanlık rafa asılı ipler tutmuyor hiçbir şeyi hiçbir şey tutmuyor reçinenin yerini saf altın ve kan gözyaşları sessizlik ıssız gece unutuş hınç ve kıtlık |