Şah damarıma en yakın olan/dın...
Düşlerimdeki masalın kahramanıydın...
Hep kazanırdın verdiğin mücadeleleri,gece yarılarında... Aklımın en çırılçıplaklığıyla anadan üryan bende sen idin...! Kalbime girdin, tıpkı kazanılan savaşta esaret alınan bir şehrin, yıkılmaz kale’sine girer gibi... Yıktın yıkılmaz bildiğim, gönül sur’larımı... İlk günler y(k)anımdaydın... Sonraki an’larda bilinmezliklerde, hiç/liklerde... Önce kalbini çektin sinsice içimi kanata kanata... Kalbin’in vekâleti kimdeydi bilmiyorum ama, çok iyi iş çıkardın. Bana kendini yazdırdın şiir oldun artık satır satır. Sen varsayımdın zaten bende bir vardın bir yoktun içimde. İçimden sana kadar saydım, gözümü açıp kapayıncaya kadardın. Şah damarıma en yakın olan/dın... Kestim kopardım bileklerimden artık senden bana kalan k(a)nımı... Şimdilerde yoksun / ya; Seni hiç’e saydım..... (Hiç’lik makamından) |