Bu şiirim,kahrolası hasretleri,acıları,sevdaları ve duygusallıktan eriyen
gönlümün sızlanmalarını anlatırsa da,kimseye,hiçbirşeye ,aslında hiç İSYANı OLMAYAN,mütevekkil kişiliğimin,zaman-zaman,kabaran,az sayıdaki sitemkâr öfkelerimi anlatır…
Gizli derinimdeki,TATLI DUYGULAR için YARATAN’a ne kadar çok teşekkür ve şükrettiğimi nerden bileceksiniz ki ?..
İşte,o güzel şükür duygularım kaybolursa…O takdirde İSYAN’a fır-
satım olmadan bu dünyadan göçüp-gitmeyi tercih ederim..
Tüm,o güzel ve özel duygularımı anlatacak güçte ve cesarette ol-
madığım da sanılmasın,Ancak,o duytguların verdiği mutluluklarla
ölmek RABB’ımdan en halisane niyazımdır...

“..Atladı damen tutarak,üççifte bir Zevrakçe’ye..
Geşti sandım MAH-I NEV , ayine-i billûrdan..”
( Şair,Sadabad’da gezinti için,kayığa binmek üzere,
eteğini narin bir edayla tutarak atlayan kadının sudaki
görüntüsünü,Yeni doğmuş AY’a,HİLÂL’e benzetiyor..)
ALLAH,ALLLAAAAHHH !..
—————————————————————-
Birazcık tezcanlıyım ya,koşturup-duruyorum ya;
“ Delikanlısın ! ” diyorlar…Yıllar bu söze isyanda !..

“..Delikanlı gibi..” ymişim...GİBİ..Dediğin nasıl sa ?..
Yaşanan şu dünyamızda,delikanlılar isyanda !..

Gece,bir hayal gülümser,ağırlaşan gözlerimde…
Uykusuzluğa direnen,gözkapaklarım isyanda…

Şakaklarımda dolaşan,kır saçlarımı okşayan
O Ellerden tutamayan,iki avucum isyanda !..

Kutsal ninniler misali,kulağımda yankılanan
Kadife sesinden mahrum iki kulağım isyanda !…

Mis gibi kokun burnumda…Tüm kokulara kapalı,
Duygularını yitırmiş duyusuz burnun isyanda !..

Hayal olmuş öpüşlerin…Hasretim yangınlarına…
ALEV’den yanıp,kül olmuş;ağzım,dudağım isyanda !…

Yüreğime çöreklenmiş bin çeşit acı duygular !..
Acılarla dolup-taşmış zavallı kalbim isyanda !..

Gözüm,elim,kulaklarım,burnum,ağzım,dudaklarım ;
AŞKINA susamış gönlüm,ALEV’e hasret bedenim !..
Çaresizlikler içinde…Kaynıyor ruhum ve beynim !..
Yokluğunla mahvolmuşum !..Gece-gündüz isyandayım !!..

——– Mehmet Cemalettin Bayhan-ERDEK-28.09.2008

Bu şiirim,kahrolası hasretleri,acıları,sevdaları ve duygusallıktan eriyen
gönlümün sızlanmalarını anlatırsa da,kimseye,hiçbirşeye ,aslında hiç
İSYANı OLMAYAN,mütevekkil kişiliğimin,zaman-zaman,kabaran,az sayıdaki
sitemkâr öfkelerimi anlatır…
Gizli derinimdeki,TATLI DUYGULAR için YARATAN’a ne kadar çok teşekkür
ve şükrettiğimi nerden bileceksiniz ki ?..
İşte,o güzel şükür duygularım kaybolursa…O takdirde İSYAN’a fır-
satım olmadan bu dünyadan göçüp-gitmeyi tercih ederim..
Tüm,o güzel ve özel duygularımı anlatacak güçte ve cesarette ol-
madığım da sanılmasın,Ancak,o duytguların verdiği mutluluklarla
ölmek RABB’ımdan en halisane niyazımdır...