Deniz GülümsüyorDeniz gülümsüyor Güneş düşerken üzerine Çarşaf hale bürünmüş kıvrım su Köpükleriyle yalarken kaya yüzeylerini Hırçın dalgalar yan yatırıyor kâğıttan bozma gemiyi Tayfalar çığlık çığlığa can yeleklerine koşuyor Yelkenler fora Yosunlu yaşam berraklığıyla Kar taneleri zamana bırakırken izlerini Hasretin özünden kopup Vuslata koşan deli nehirler nasılda buluşuyor Şalelerden düşerken nazlı nazlı kucaklıyor ötelere Ve Deniz gülümsüyor Sarı saçlı mavi gözlü uzanırken kumsala Gökten çalmış sanki rengi Martı çığlıkları yırtarken geceyi Yakamozlar ışıl ışıl çözerken esrarengiz heceyi Çıplak beden ateşle buluşuyor Vedalar bozarken karanlığın sessizliğini İki damla gözyaşı dökülüyor üzerine Arından ortadan yarılıyor deniz Beyni kemiren kılavuz kuşkular olta salıyor içine Saf balık takılırken tüylü sahte iğneye Vakte tanıklık etmiş deniz Siyahın gizemlerini alıyor en derin noktasına Son nefes için dalan balıkçıllar ağızlarında tadımlık tatla Çıkıyor gün yüzüne Paylaşılmamış duygular dip akıntıya karışıyor Yarına umutlar kâğıtlara yazılıp sokuluyor şişenin içine Yorgun eller Yorgun gözlerle buluşup hırçınlığında kabarıyor dalgalar Susuyor deniz Yalıçapkını şaşkın kuş gezinirken yapraklar içerisinde Tünüyor kuru dallar arasına Ve gülümsüyor deniz Fakir kuşun şaşkın haline |