SELÂM OLSUN BALKANLARA(Gülce-Buluşma)
.....................Goralı Bizim Yahya’ya saygılarımla.
Kaleler kaleler yorgun kaleler Suskun dilinizi duyanlar neyler? İstanbul’dan bir ordu çıkmış derler sefere Vursun mehter davulu, çalınsın kösler “Ceddin Deden” diye Bismillâhla Demir bilek leventler, yalın kılıç… “Ak tolgalı bin atlı beyler” Size gelirler dua dua, Gelirler aman ey!.. Ak topuklu yağız atlar Ne de yaman hey!... Yaman olur efem Osmanlının yiğidi Peygamberin övdüğü Türktür bunlar İçlerinde evliyâlar, erenler… Ölüm, geçişin kapısıdır esas âleme Cenk yeri düğün yeri hey anam hey ! Geçtikleri yerde Kubbe kubbe camiler Kalem kalem minareler Köprüler, yollar; Ve yol boylarınca şırıl şırıl akan sebiller… Nice tepe, nice dağ, nice yol var İsimsiz şehidlerini saklar sinesinde Bu gelen şanlı ordunun… Tuna’dan Nil’e Fırat’tan Sakarya’ya Ne kadar su varsa çağıldayıp akan Türküsünü söyler tarihe Bu gaziler ordusunun Bıkmadan, usanmadan... Varın Macar ovalarına Bir nefes alın, bir gül bahçesinin duvar dibinde Çalınacaktır bizim sesimizden bir Balkan havası Kulaklarınıza, Günün birinde… Fatımat’üz Zehra kızı Gelincik Ana Ülkemin haritasınca damar damar elleri Bakışlarında Yemen havalarının sıcaklığı Oğlu Sümbül ve oğlu Gül Dedeyle Kuşluk vakti bahar tebessümüyle “Hoş geldiniz” diyerek Karşılayacaktır sizi. Ve Bir testi ayran sunacatır, İçiniz, çekinmeden… * Hey ki hey!.. Aç kulağını ey köhne takvim Yalan söyleyen tarih, Kır kalemi yalanların kâtibi, kır!.. Doğrult başını eğilen yerden Ak alınla çık ve haykır!... * Gözler, bizim yiğidi gözler Balkan şehirlerinin caddelerinde Üç tel örgü, beş sürgülü kapı Bunlar mı engel olacak bize Deyin ha? Deyin! İstanbul’dan bir ordu çıkmış şimdi Geliyor, ilimle, bilimle; kültür, sanatla Haber verin buzlu camlar ardına, Bebek beşiklerine Müjdeleyin… * Kuzum hey, canım hey, cananım hey ! Her sabah her seher, karşı tepeden Budin Kalesine bakar Gül Baba Gelincik ananın yemenisinden Burcu burcu Türklük kokar Gül Baba. Gecelere efkâr yağsa yeniden Gökyüzüne yıldız çakar Gül Baba Oğlum hey, narinim hey, yiğidim hey! Evliyâsı, ereni Kartalı, şahini, Bozkurtu ve cereni Nicesi varsa düşmüş yollara Akın akın gelmekte şarktan garba Hazırlansın Selânik, Viyana, Prizren ve Gora Al giyinsin kızlarımız al bayrağa benzesin Sırma çepken efelerim Kursunlar seğmen alayını haydi bre heyyy! Bilgisayarla, kimyayla, fenle Dostlukla, kardeşlikle, umutla Hoşgörü bahçelerinde Bal damlatsın kelâm üzümleri, Bu gelen Gülbaba erenleri, Bu gelen Peygamberin sevenleri Gelinim hey, kızanım hey, sağdıçım hey! Mustafa CEYLAN |
yüksek duygulu mısralardı güzel şiir.
balkanlara şimdi ve tarihi bir yolculuk ve seyir yaptık sayenizde.
balkanlardan çekiliş çok zor oldu kırımda olduğu gibi.
çok güneşler söndü.
tarih bizi çağırıyor.
tarih bize sesleniyor.
tarih bize bakıyor.
tarih bizim kılavuzumuz olacak, yanılgıları aşarak ...
tebrikler selamlar.