IRAK!
Çevirdik yüzümüzün rengini IRAK’A
Mücadelemiz ustaca değildi belki Yüreğimiz yiğitti! Durduk SAVAŞ karşısına! Konuşmanın adı yoktu KERKÜK sınırında Keskin, sivridir diplomatik yasalarınız BARIŞ adında bir çocuk ararım, döşediğiniz Mayın yollara! ERBİL; belli ki seninde yüzün gülmüyor! Ağlıyorsun! Gel, ver elini elime… Diyorlar ki, kanlı mühendisler, Getireceğiz geleceğinize! Gözlerimden akan yaşa aldırmayın! DEMOKRASİ gelecek dediler Bizim kanlı, militan gecelerimize BARIŞ tohumu serpiyorum etrafıma, Dolansın (ÇOCUKLARIM!) zeytin dalında! IRAK; kanlı kızım! Eteğine değen Toplar, tüfekler! İşgale uğradın! Yağmalandın beyaz gelinliğinle! Şimdi yalan söyleyecekler düşlerimize! Zalimler saltanatlarını boşa çıkaracaklar! AND içerim! MEZOPOTAMYA; medeniyetlerin, İnançlar şehri, BAĞDAT, KERBELAYI unutmadık HALEPÇE ağıtlarımızda hala Ne bereketli, inançlı toprakların var Her doğan çocuğa adın verildi AMED! FİLİSTİN; unuttum mu sanıyorsun seni! Çıkarır mıyım yaralarını göğsümden! Babam barikat oldu bedenine! Muhammedi kim unutur! Belki onu vuranlarda, Bugün, IRAKI vurmaya çalışanlar Ölür mü sence? Sınırda bir Muhammed! IRAK, FİLİSTİN, MEZOPOTAMYA, HALEPÇE Aynı yaralardan tanışıyoruz Aynı acıya gülerek! Aynı kadere merhaba! HOŞÇA KAL diyoruz güzel günlerimize! (BURUDAN BÜTÜN KANLI SİLAHŞÖRLERE! ÖLDÜKÇE ÇOĞALACAK ÇOCUKLARIMIZ!) |
Şiir başlı başına bir eylemdir!
Şiir yaşanan sürece ayak uydurmasıdır, bizler yazarken sadece aşkları düşünerek değil,
Savaşı, barışı, sevgiyi düşünerek yazmalıyız
Mesela NAZIM HİKMET, CAN YÜCEL, Pablo Neroda, ya da ATİLLA JÖZSEF bakıldığın da gayet politik şiirler yazmışlardır! Ben, bu üstat şairleri okuyarak yola çıkıyorum. Saydığım bütün şair’lerde dönemin koşullarına uyarak şiir yazmışlardır! Kimileri savaş borusunu ötürürken kimleri de kalemini keskinleterek sürece uyum sağlar. SEVGİ VE SAYGILARIMLA…