kim demiş aymaz bir inadı, kallâvi zırhlarla dudaklayıp parankiması esrimiş izdüşümleri, dünlerin kovuğunda tuzağa düşürmek için yazıyorum! değil! ben alın okuyorum hani büzülür dudaklar, gerilir alın anlam kararması oluştuğu vakit tepindikçe içinde o susturamadığın müsterihlik tedavülden kalkmayan y(p)araları hiçe sayar gibi sen hâlâ parankimalı dizede gergin alın anlam ararken! taklacı kuşlar uçuruyorum başının üzerinde aslında ben senin aklını uzağa düşürmek için dahası ben senin aklını almak istiyorum! . çünkü ben seni, çılgın bir arzunun teslimiyeti gibi çünkü ben seni en çok, alnından öperken seviyorum!
her gün bir kere daha ayrılıyorum bu kez son diye işte, hafifmetraj kadranlı voltalar aklımı beş geçe ve ertesi dönüyorum yine gerdanındaki o tek kişik kulubeye bugün de dışarıda havlayan köpeğin cinsini ayıramadım diye! sonra, tek ayak üzeri duran heykeller geliyor aklıma ve ayılıyorum hemen iki başlı dört ayaklı rüyâların eyerinde güneşini kaybetmiş gündöndü müyüm ben! ya da her gün karanlığın altında yakalanan fırdöndü? ya Sen nehrinde arafa yeminli iki gölgenin tek sahibi olur mu hiç haram katılmamış sevgili! musaf tutan çocuklar gibi saftır ayın ondördü!..
anlatamam şimdi hem anlamazsın gökdelen serinliğe kanmış gecekondular gibi seni neden emanetin yufka yanı gibi gömmüşüm içime ne istiyorsun diye sorma hiç senle ilgili tek bir ip ucu vermem kaç kez üfledim, bilinçaltı cümlelerle bir kere söz verdim sana antlaştım işte kendimle!
kaynana diline sağır gelin gibi anlamazsın hem ki; kaynıyorsan hâlâ, suyun vardır demektir yanıyorsan hâlâ , tükenmemiş oksijenin! bunda mı! korkma sadece imge suyu var ama sorma, anla/tamam h/iç!
söylemem neden isterim ne kazandırır bana cep harçlığıyla, aldanmaz bir karanfilin ayaklarını kesmek yerden desem bile cümle tutmaz şimdi imge ben seni aynı ormanda devrilmiş tomruklar gibi başı sonu bir dost üstüne yığılmış potlar gibi utanarak bazen zebani yangınını körükler gibi imanı cesur bazı kendinden şüphelenen kadavra gibi ürkek
ama hep onu on geçer gibi kucaklayarak ben en çok kucağımda sen, bir kapıdan girerken özlüyorum!
hep öğrenmek istemişimdir seni hiç tanımıyorum yağmur! diyen nehir dilini ama olmuyor, beceremiyorum ve biliyorum;
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sorma Anla/tamam şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sorma Anla/tamam şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.