Gururumda Kan KırığıDoluyor taşıyor küllüğüm En zifiri kokusunda Yanılgılarımda acımı saklayan Gururumda kan kırığı. Kin tutmaz yüreğimize yatırdığımız aşk, Saymakla bitmez iftiraların kıskacında Yokluğu sızdırıyor ısırığı. Üç heceli kokunun içinde utanınca O büyük azamet, Bezginliğinle beraber gözlerinden yayıldı Husumet. Silkele beni biraz daha Bu zinhar ağacından düşeyim Dilruba’m… Ve unutkanlığınla karıştır beni kalabalığına Zamana sarılan sarmaşık ezberinle sıkıştır Kaynamış tenlerde et yarası acısında. Mırıltısında ıslanan dudaklara Yakalanmanın dar hücreli yapısında Vaktidir işte, Hayallere ateş vermenin tam sırası Anlatılmaz bir hayatın Sırra kadem güncesi. Belli ki seni nalan Beni yalandı bağlayan. Başı güzel sonu hüsran hissizlikte Bir devri bir adımla geçtik atlayarak. Bu kadar cevapsız soruların kuşatılmışlığında Hunharca sorgulanarak. Yüzünde sonbahar rüzgarı Gözünde ölü bir arzunun donukluğu, Atılmış çentiğidir günahın Alın çizgilerinde. Laf-ı güzafında soru işaretlerinin çokluğu Abesle iştigal arası kelimelerin de Anaforlaşsın şimdi Sessizliğimin soluğu.. |
.selam ve muhabbetle