arınıyor kopuyor mavi göğünden denize düşüyor ses, sis kendini salıyor dudağını siliyor suyun altında kızıl dili dağılmışken enginlere
gelişi güzel dizilmiş yağmur taneleri gizemli, amaçsız bir el gezdirip savuruyor akşama boşaltıyor karanlığı ökçeyle sessizliğin kıyısına; yer kararıyor
ölü göğün felaketi o sarnıça başı bir gövdesi bir tarafa düşüyor ses el sallıyor gülümsüyor ölüme yürüyen güzelliğin bin bir rengi umut mu, yoksa kader midir? gelip serpildi
ses ve sis; çelişir sarmaş dolaş olurlar dudaklarında kül tadı yalçın kayalara çarpıp yankılanır alevlenirler umut kıvılcımı ile yağmur çığlıkları ışık çığlıkları ve akşam yarasına bakar küllenen
ne tufanlar görmüşlerdi oysa ses ve sis -bıçkılaşmadan- önce salın eteklerine öyleyse bir avuç sızı çünkü dudak yarayı öpmeden önce öldü milattan önce’ye çıkan yolda
hangi insan onarır o halde söyleyin yabancıysa hançer! o yarayı millattan sonra!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sonsuz zaman dar mekân şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sonsuz zaman dar mekân şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ne tufanlar görmüşlerdi oysa ses ve sis -bıçkılaşmadan- önce salın eteklerine öyleyse bir avuç sızı çünkü dudak yarayı öpmeden önce öldü milattan önce’ye çıkan yolda
hangi insan onarır o halde söyleyin yabancıysa hançer! o yarayı millattan sonra!ÜSTAD ON NUMARA DESEM AZ GELİR MUHTEŞEM BİR ŞİİR OKUDUM.KALEMİNİZ DAİM OLSUN.ŞİİRDEKİ GİRİZGAHLAR İNSANIN İÇİNİ TİTRETİYOR SESSİZCE.SAYGILAR
"D"ostum zoraki yorum yazdırıyorsun ya...ne diyeyim sana....5 demek ve favorime eklemek varken..... sus ses ...içi içim..ince bir an zaman..dudak dimak dakika...onarılmaz bıçkılı bir hatıra....neyse....
Şu son 3 mısra insanın içini fena burkuyor sevgili Dikçe...
HArikasın... :)