SUSTUMO nasıl bir bakıştır öyle, Güneş görse kıskanır, Afrodit halt etmiş yanında, Hoş tebessümünle birlikte, Eşsiz güzelliğini senden almış, Aşk Tanrısı Eros, Çıkmış tarihin derinliklerinden, Her yerde seni aramakla meşgul. Sana yeminim olsun, İsterse yedi cihan üzerime gelsin, Felek bir sille de tokat vursun, Verir miyim seni yad ellere, Canımsın yar. İnsan, canını eliyle bir başkasına verir mi? Aklın kesiyor mu? Yağmur ormanları damla damla, Uzak ülkelere sevgini taşıyor, Ilık ılık meltem rüzgârları, Varlığınla esiyor, Kuşlar bir başka ötüyor, Kırlarda kelebekler şen, şakrak, Doğa seninle bayram ediyor. Biliyor musun sevgili, Tüm bunlar olurken, Yüreğimde volkanlar patlıyor, Farkında değilsin ama, Ardında kocaman bir köz bıraktın, Matematiğim zayıf, sayamadım, Kaç gecedir yokluğuna ağlayan, Sulu bir göz bıraktın. Yürek yangın yeri gibi oluyor da, Bazı şeyleri utancından söyleyemiyor insan, Lafları eğip büküp, Kendisine pay çıkartıp, Güya suç bastırıyor, Bu duygu bilinse bile, Adı konulamıyor, Ve kim ne derse desin, Erkekler de ağlıyor. Oysa sen, eşe dosta, ‘Beni hiç sevmedi, Gelmesin kapıma, işi yok!’ demişsin, Günahımı almışsın, Ağlamışsın kahrından, Vazgeçememişsin kör olasıca gururundan, Yine de suçlanan ben oldum. Yalvarırım tek kelime söz söyleme, Biliyorum, Cezam müebbet, İsterdim ki söz savunmanın olsun, Bir kerecik dinleseydin, Delilleri toplar öyle çıkardım karşına. Merak ediyorum, Çok seviyorum demekle çok mu sever ki insan? Sessiz kalmak da çok şeyler söylemek değil midir? Son kez susma hakkımı kullanmak istiyorum, Delilim içimde gizli, Önce sevgi dolu yüreğime bakmalısın, Sonra da keskin bir bıçak alıp, İçini yarmalısın. Hâlâ göremedin değil mi? Demediler mi sana, ‘Sevgi görülmez, Ancak ve ancak hissedilir, Ve ancak gönül gözüyle görülür.’ Son söz sevgili, Arımdan sustum. Vecdi Murat SOYDAN (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 03/06/2012-Isparta |