Semih Uzunlar'a
Elvedasız vedanın üstünden uzun zaman geçti,
Ne o veda nede o vedayı eden unutulamadı, Belkide unutulmayı haketmedi. Ama yinede o gitti Koruyucu meleğim, canım abimdi... Sevginin en safı, en temizi, en masumuydu. Ama bu gitmesine engel olmadı. O artık yok ve bir daha hiç olmayacak.. Bu kelimeler canımı yakıyor. Şehit denmesi, Bir daha olmayacak, gelmeyecek denmesi kalbimi derinden yaralıyor. Arada sırada şaka gibi geliyor gidişin, Sanki çıkıp gelecekmişsin gibi... Artık netleşmiyor yüzün resimlerine bakmadığımda, Sanki, sanki buğulu bir camın arkasında gibisin. Elimi uzatsam tutacağım kadar yakın, Uzattığımda tutamayacağım kadar uzaksın bana.. Canım abim... Bazen pişmanlık yaşıyorum, Seni sevdiğimi söylemediğim için. Seninle atışırdık, Sen hep ‘küstüm ben sana’ derdin ya. Acaba şimdide küs müsün ? Yoksa küs mü ayrıldın yanımızdan ? Bunu çok merak ediyorum... Bir hayli zaman geçti kokunu duymadan, Değişen tek şey hasretinin derecesinden başka birşey değil. Sadece bir kere rüyama geldin, Sanki bir çocuk kandırır gibi, Sonra gittin ve birdaha hiç gelmedin.. Zor olsa da alışmak, Alışmak zorundayız... Sensiz bir yılı geride bırakıyoruz, Gülümsemelerimizle... Mekanın cennet olsun... |
Halbuki, biz sussak tarih susmayacak.
Tarih sussa hakikat susmayacak.
Bizden kurtulsalar vicdan azabından kurtulamayacaklar,
vicdan azabından kurtulsalar tarihin azabından kurtulamayacaklar.
Tarihin azabından kurtulsalar Tanrı'nın gazabından kurtulamayacaklar. (alıntı)
MEKANIN CENNET OLSUN...