Ariel
Durur karanlıkta.
Sonra maddesiz mavi Boşalır kayalıktan ve uzaklardan. Dişi aslanı Tanrı’nın, Nasıl da birlikte büyüdük, Topukların ve dizlerin ekseni! – Alında kırışıklık Böler ve geçer, gerdandaki Ele geçiremediğim Kahverengi kavisin bacısıdır, Zenci gözü Böğürtlenler fırlatır Kara kancaları- Siyah şirin kan ağız dolusu, Gölgeler. Başka bir şey Çeker havada beni – Kalçalar, saçlar; Kar taneleri topuklarımdan. Beyaz Godiva, giyinirim – Ölü elleri, ölü terbiyeleri. Ve şimdi ben Köpürürüm buğdaya, denizlerin bir ışıltısına. O çocuk çığlığı Erir duvarda. Ve ben Okum. Uçan kırağı Canına kasdeden, gezintilerde kaçışan kırmızıyla eş Göz, sabahın kazanı. Sylvia Plath (1932-1963, ABD) Çeviren: İsmail Haydar Aksoy |