Lorelei
İçinde boğulası bir gece değildir bu:
Bir dolunay, siyah akıyor nehir Mülayim ayna parıltısı altında, Mavi suyun pusları düşüyor Balık ağları gibi perde perde Balıkçılar uyusa bile, Ağır kale kuleleri Çiftliyorlar kendilerini aynada Büsbütün durgunluk. Gene de bu şekiller yüzer Bana doğru yukarı, sıkıntıya sokarak Huzurun yüzünü. Ayakucundan Yükselirler, uzuvları zenginlikle Hantal, yontulmuş mermerden Daha ağır saçları. Şakırlar Olabildiğinden çok daha dolu Ve berrak bir dünyayı. Bacılar, şarkınız Sarmal kulağın duyması için Aşırı ağır bir yük taşır. Burada, iyi yönetilen bir ülkede, Dengeli bir yönetici altında. Uyumla çılgına dönmüş Olağan düzenin ötesinde, Kuşatır sesleriniz. Yerleşirsiniz Kâbusun meylettiği resiflere, Emin sığınak vaat ederek; Gündüzün, ateşli konuşarak Beyin donukluğunun sınırlarından, çıkıntıdan Yüksek pencerelerden de. Sessizliğiniz Çıldırtan şarkınızdan bile Daha da kötü. Buz kalpli Çağrınızın kaynağında – Büyük derinliklerin sarhoşluğu. Ah ırmak, görürüm sürüklendiğini Gümüş akışının derininde Huzurun o büyük tanrıçalarını. Taş, taş, taşı beni aşağı. Sylvia Plath (1932-1963, ABD) Çeviren: İsmail Haydar Aksoy |