Bir Ceset Odasından İki Görünüm
1
Kadın diseksiyon odasını ziyaret ettiğinde Yanmış hindi misali kara, yarı çözülmüş handiyse, Dört adam serilmişti. Ölü fıçılarından Ekşi tütsüler sarkıyordu onlardan; Oğlanlar çalışmaya koyuldu, beyaz önlüklü. O cesedin kafası çökmüştü, Ve kafatası tabakaları ve eski deri molozları içinde Bir şey fark edemedi kadın neredeyse. Bütünlüğünü borçluydu solgun bir tele. Salyangoz burunlu bebekler hayal kurar ve parıldar kavanozlarında. Çatlamış bir yadigar gibi kesilmiş yüreği uzatır kadına. 2 Brueghel’in duman ve katliam panoramasında Sadece iki kişi kördür leş ordusuna: Yüzerken mavi saten eteklerinin denizinde Kadının çıplak omuzlarına Şarkı söyleyen adam, ve kadın, bu esnada Bir nota yaprağına dokunup eğilir adama, Her ikisi de sağırdır ellerdeki kemana Ölülerin başı gölgelemekte şarkılarını. Bu Flaman aşıklar gelişmez çok aşırı. Boyada sabitlenmiş, haraplık, kurtarır gene de O küçük, budala, hassas ülkeyi, sağ alt köşede. [1959] Sylvia Plath (1932-1963, ABD) Çeviren: İsmail Haydar Aksoy |