sürgünün çıplak pencerelerimezarlığın kırmızı karanlığında ormanın ağaçlarının ayak altı kayışında çok fazla bekletmiyor kendini tek bir göz atma şaşırttım kaynakların sırrını bu tabuttan yurtta hareketli zamanların satırında hiçbir şey düşünme onun diyeceği azıcık sözün altında eline geçirmiş hiçliği resimlenen sert bir kış el uzatan soytarı ve şilebin yüklerinde ölmenin saf notları aşk çılgınlık sayıklama anlarsınız bunun gerçek olmadığını suya karışmış yüz sessizlik içinde çok fazla ağırlık boğazda çok fazla su kavanozda çok gölge devrilmiş çok fazla kan mezarda asla bitmedi şu billurdan rüya |