Umudu Namluya SürdükTükenince için için yanan mum gibi, Çırılçıplak kalırsın, bir başına Yangınların bitmiş, küllerin savrulmuştur Sancılar kaplar bedenini, düşünceler biter. Sevdalarını sorgularsın bir solukta, Ve senden kesilince selam-sabah Başın düşer omuzlarına, tüm ağırlığıyla, Boğar bir öfke bedenini, belki de ağlarsın. Ne garip, böylesi yıkıntılar içerisinde, Tutunacak bir dal, bir el ararken, Kuruyan asmalar gibi solarsın, Yaprağın da kalmaz üzerinde. Yalan seneler, mevsimler, geçince birgün, Yüzümüzde şaklar, kırbaç gibi rüzgar, Eskisi gibi değil şimdi gökyüzü, Uçtu gitti uzaklara özlediğimiz kuşlar. Yalnızlık bir çizgidir, siyah ve ağlatan, Yumuşak bir umuttu düşünü gördüğümüz, Onları da bir namluya sürdük, Bir kurşunun peşine saldık... Selahattin Yetgin |