Güz nöbetizaman ömür törpüsü yorgun gözlerimde kum taneleri yılların ağırlığı dizlerimde göğsümde ayrılığın sancısı hayatın acımasız kırbacı şaklıyor tenimde kabuk bağlamaz yaralar üzerine gecenin koynuna giriyorum loğusa hummasında hasretin dumanı kaçıyor genzime güneş akan gülüşünün izini sürüyorum ayak bağı gibi peşime takılan gölgelerinin ardından gidiyorum sabırla aşk büyütüyorum ateş güllerinde üşüyor elleri yalnızlığın toprağa yuvarlanan misket gölünde meltem esiyorken yaz bahçelerinde şimdi yağmur biriktiriyorum güz gecelerinde yüreğime Saba35 |