4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1307
Okunma

Biz, bundan çok eskiden
içmeyip toprak testiden, kanarken avuç avuç suya.
Bir kız yaşarmış, bir köşecikte dibi düşesi dünyada.
Saçları altın, dudakları kiraz, gözleri çay bahçeleri
sabahları kan kusarmış güneş bütün geceki hasretinden
rüzgar uğramadan ellerine esmezmiş
bulut omuzlarında paye, yıldız sinesinde nurmuş
apak alnında bir hilal parlarmış
üstelik ona tertemiz de bir yürek sunulmuş
hangi yöne yürüse çiçekler açarmış
Şimal belini Garptan, Cenup dilini Şarktan kıskanırmış
Haşa dünya altı günde o yedincisinde yaratılmış
Dillere destan güzelliği etkilermiş her faniyi
kim görse cemalini aşk sararmış bedenini
O ise beklermiş beyaz atlı prensini
At yelesi saçlar varmış hayalinde, deniz mavisi gözler
mutlaka olmalıymış bir kalesi ve ona yol gösteren ak sakallı bir veziri
kılıcı mucizeler yaratmalı
kalkanı ezilenlere siper olmalıymış
Bir gülizar dönmeliymiş oturdukları pembe pancurlu evlerini
ilk çocukları erkek ikincisi kız olmalı,
Ocağın yanına kıvrılmış pamuk bir kedi
kapıda sadık bir karabaş.
Gökten düşen üç elmadan biri kiremitlerinde durmalıymış
Kışın sarı yapraktan entarili, yazın kuşlara sevap bir havuzları
ötesinde yemyeşil sarılmış bir de kamelyaları
bundanda başka yokmuş ki hayali
Dedik ya;
çok eskilerdendi bu masum masallar
şimdi internetten izdivaçlar
5.0
100% (3)