BEN BİLİRİM !
Saat sekizi yirmi geçe vapuruna binenler
Üsküdar dan Karaköy’e kadar şahittir; nasıl özlediğime seni her sabah. Eminönü’nde evinin önünü süpüren kadın babasına gazete almak için çıkıp fırsat bu fırsat diye sevdiğine mesaj atan on beşlik kız yirmi beş kilodan az yükü olmayan o adam şahittir, nasıl özlediğime seni kuşluk vakti Öğleden sonraları Yeni camide kuşlara yem diye bağıran bir yandan da gelip geçen eteklerin altına bakmaya çalışan o çocuk Askısında hep bir iki boş bardak taşıyan o ne polis ne emekçi çaycı şahittir; nasıl özlediğime seni. Sahile biraz daha yakın geçen rüzgar dükkanını erken kapatıp karısına koşan o terzi şahittir, akşam üstleri nasıl özlediğime seni İlyas getirirken otuz beşliğimi, peynir, yoğurt, kavun şahittir nasıl özlediğime akşamları seni ama geceleri bir ben bilirim nasıl özlediğimi seni.... |
O'na karşı O'na ait O'na adanan ne varsa bizde
gün gelir inanmaz diye şahit tutarız gündelik yaşamımıza eşlik edenleri...
sevgiliyi inandırmak için mühürlenen bir belge gibi aşk değil mi..
güzeldi,
sevgiler.