Sebât
Çarkedip durma öyle, maksûda eremezsin;
Yerinde kalmayınca, meyveyi deremezsin! Varan sebâtla vardı, gidip menzile erdi, Sen sebât etmeyince, dost yüzü göremezsin! Yollar uzun ve yaman, yolcuya azık îmân, İnançla gerilmezsen, Cennet’e giremezsin. Köprü yıkık, yol bozuk, elden tutan kimse yok, Hakk’a gönül vermezsen öteye geçemezsin! Derin dere, sarp yokuş, Hak-erine hepsi hoş, Hak’la hemhâl olmazsan yayını geremezsin! Varanlar vardı çoktan, varlığa erdi (yok)tan, Yok olmayınca sen, huzûra yüz süremezsin..! |