Hülyâlardaki Gerçek
Hayâlimle oturdum o eski bahçelerde,
Bir devri şen-şakrak yaşadığımız yerlerde... En tatlı rüyâlara açıldım perde perde, Saâdetlerle coştuğum kutlu tepelerde... Hayâlimle oturdum o eski bahçelerde... Derken kasvetli bulutlar ufuktan silindi, Bin hâtıra zevkiyle gökten baharlar indi. Cennet yamaçları gibi renkli ve derindi; Şafağın ağaran dağları bir bir gerindi, Derken kasvetli bulutlar ufuktan silindi... Bir yol parıldıyordu az ötede gümüşten, Yolda ışık vardı geçmişteki tatlı düşten... Düşler, mesajlar sunuyordu öze dönüşten; Tam sînelerdeki med vakti bu köpürüşten, Bir yol parıldıyordu az ötede gümüşten. Saldım kendimi bir âleme ki, yok serhaddi, Silinip gitti hayâlimden ne varsa maddî... Hummâlı gözlerimde yaz rüyâları şimdi, Çoçukluğumdan beri kurduğum hayâlimdi... Saldım kendimi o âleme ki, yok serhaddi... |