Eski Günler
Hep eski yamaçlarda yeni güller,
Arayıp durmuştun bir ömür boyu... Çiçeklerde geçmiş günlerin bûyu, Geçmişten renkleri, geçmişten suyu, Bekledin gelir diye mavi dünler... Mecnûn gibi hep bir âhû peşinde, Çölden çöle koştun tâ doğuşundan, Çıkmadı asla hayâlinden cânân; Hayatın bir nişan, ölümün bin şan, Varları atıp yoku seçişinde... Sessizdi rûhun derinliklerinde, Hayâlindeki o mavi dünyâlar, Ümîtle tebessüm eden verâlar, İdealini haykıran sadâlar, Ne ra’şeler vardi akislerinde..! Sen coşkun, mevsim de tam müsaitti, Çiçek koklamak için her bucakta... Ve ak horoz ötüyordu şafakta, Yankilandi nagmesi her dudakta, Gökler bu armoniye müşâhitti... Bilmedin hayatta bahari-güzü, Zevk u safâ bir yanda, sen bir yanda, Herkes serâzâd oldugu zamanda, Âdetâ esir yaşadin cihânda, Gece gibi geçirmiştin gündüzü... |