Cihad Ruhu
Bir aşktı, bir tutkuydu ruhlarımızda cihad,
Sevdâyla kanatlandık çağlar ve çağlar boyu... Duygularımız coşkun, gönüllerimiz âbâd, Koştuk serhadlere her serhad bir ahret koyu... Kur’ân yeminli gürül gürül atlarımızla, Geçtik en aşılmaz tepeleri dolu dizgin; Hülyâlardakine denk erişilmez bir hızla, Vardık vuslat kapısına ruhlarımız gergin. Yağdık yağmur gibi toprağı bâkir her yere, Duygu duygu yeşerdik en münbit tepelerde; Şehraynler gibi tüllendi bizimle her yöre, Tünerken dünya henüz karanlık gecelerde. Yiğit nârası, at kişnemesi, nal sesiyle, İnledi yer-gök, inledi yıllar ve asırlar; Yüce mefkûremizin ışıktan bestesiyle, Yankılandı dağlar, taşlar, altın çayırlar... Girmeden başka arzu, başka hayal araya, Sînelerimizde şevk, şakaklarımızda ter; Yolların açıldığı noktalarda ukbâya, Erdik bir ölümsüzlüğe ruhlarla beraber. Bu çerçevede şimdi bir gece kasveti var, Bir hayli serince esiyor poyraz her yerde... Ne çıkar, az ileride altın saçlı bahar, Sarmış bütün ufku tülleniyor perde perde. |