Akla Karşı Tezler
1.
Gecenin üçüdür en uygun zaman, bahse girerim düşünün: sabah çok yakın oysa ışıltı yok ortalıkta nerdeyse gece bitmiş ama sürmekte karanlık henüz uyanmış bazıları henüz uyumamış bazıları bazıları uyanmış uykusuna doymadan bazıları uykusuna varmadan doymuş görüyorsunuz ilm-i hilaf ü cedel düzeniyle hayat nasıl da sürüklüyor kendini ve ben bunu kanıtlayabiliyorum şu şair halimle böylece size ey saygıdeğer erbab-i cumhuriyet akıllı ve yetenekli olduğumu kanıtlamış oluyorum sizler de bu derin bilgeliği kavrayarak kendi değerinizi ortaya koymuş oluyorsunuz. 2. Ütüsüz bir pantolon kadar tedbirliyim tarihi bir gerçek kadar sıkılgan bilmem ki Tesalya’daki Termofil bir yiğitlik anısı bir hayınlık anıtı mı olsa yine bilmem quantum kuramını öğrenen insan haklı mıdır kendini ardıçkuşu sanmakta- ben yirminci yüzyılın sonlarında en uzak uyanışlar ikliminde yaşadım bir imparatorluk genişliğindeki gençliğim sırasında kadınlardan daha çok birinci şubeye vardım. 3. En mutlu insanlar belki de baca temizleyicileridir öyle dar, öyle kara karanlık bir yerdedirler ki yüreklerini geniş, dayanıklı aydınlık tutmak zorundadırlar buna yükümlü sayarlar kendilerini. Baca temizleyicileri başkalarını sevmekle kalmaz başkalarınca sevilirler aynı zamanda çünkü herkesi düşünmeyecek kadar mutlu herkes tarafından düşünülmeyecek kadar mutludurlar. 4. Köylüleri niçin öldürmeliyiz? Bu sorunun karşılığını bulamıyorum içinden çıkılmaz bi olay, ama önemsiz köylüleri öldürmesek de olur hatta onların kalın suratlarını görmezlikten gelebiliriz yapılacak çok şey var daha sözgelimi ben, kendim hiç hayıt ağacı görmemişim görmeden ölürüm diye korkum da yok değil mi ki albatrosu Baudelaire’den Yves Bonnefoy’dan semenderi öğrendim bir gün bakarsınız şu güzelim bilgiç beynimi kırıp teneşir tahtası olarak kullanabilirim. 1974 |