İstemedim ki
haklısın ey sevgili…
bana bir masal aşkı yaşat demedim ki. gözlerimde ki ihtiyatlı bakışlardı uzak tutan bizi insanın kanını buzlu suya döndüren iki kelimeydi tüm imkansızlıkların başlangıcı. aşk , şehvet değildi bende , özlemdi sadece, umarsızca yapılan her sohbette , çığ gibi büyüyen bir özlem. düştüğü yeri yakan gözlerin vardı, her düşüme düştüğün de kafese kapatılmış bir kuş gibi çarpan yürekle baktım sana , amansız bir yangında acil bir çıkış kapısı aramaktaydı ruhum. yağmacı bir savaşçıydın işgal altında bir beden , haşin bir ihtilale karşı durmak zorunda kaldı hep. tercih sıralamasında olmayan bir tercihi yaşayan onca insan varken şikayet etmek yaraşmazdı bize. yerini ve zamanını bilmediğimiz bir düşün peşine takıldık çoğu zaman, arayış içinde ki bakışların yüreğinde ki dehşetin dışa vurumuydu. güçlü sesinden yansıyan tezat kalp atışların vardı hep. sessizliğin içinde yeni bir sesti düşüncelerini çevreleyen sis perdesi, havada asılı kalan her sözün ,bir vakit sonra kurşundu sanki sana sıkılan. mistik güçlerimiz olsa idi :canımızın yanmasına izin vermezdik bu sessizliğin içinde be sevgili… bir kalp atışı kadar yakınken dudaklarımız birbirine nasıl oldu da buzulları hara döndüremedik ? manevi , gerçek dışı bir yer ve zamanda bir masal yaşamak vardı yaa… haklısın ey sevgili… bana bir masal aşkı yaşat demedim ki !! suç yine bende idi. |