TUT Kİ...
tut ki,o yeşil boyalı evde,
bir gece yarısı ben yanındayım. baş ucuna oturmuş, karlar yağan saçlarını okşuyorum. penceren yarı aralık, hafif bir esinti kokumu getiriyor sana. ciğerlerine çekiyorsun son zerresine kadar. tan yeri ağarmış, tüm karanlıklar geride öylece bakakalmış. usulca kalkıp, bir buse konduruyorum alnına. sana ekmek kızartıp, benli bir kahvaltı hazırlıyorum. gülücüklerle uyandırıyorum seni. miskin,uyku mağmuru gözlerin fal taşı gibi açılıyor. seviniyorsun beni gördüğüne. hoşgeldin gönlüme şarkısını mırıldanıp, sohbet ediyoruz seninle. ahhhh be gülüm, TUT KİLERDE OLMASA İŞTE... tut ki sahilde, lal kayalıklara oturmuş yorgun günü batırıyorum. semanın kızıl rengiyle kendimden geçmiş, ufka bakıyorum. ansızın kadınım diyorsun bana, yankılanıyor sesin kulaklarımda. öyle sıkı sarılıyorumki sana bir bütün oluyoruz kollarımızda. alacakaranlık denizle bir oluyor saklıyor bizi. yunusların özgürlüğünde bir dalıp bir çıkıyor, sonsuzluğa kulaç atıyoruz seninle. kainat kıskanıyor deli coşkuyu. ben deniz kızı oluyorum sen bana aşık balıkçı. ahhhh be aşkım, tut kilerde olmasa... tut ki sen 70 yaşında, ben 69 undayım. torunlara karışmış, bayramlarda yolları gözler olmuşuz. yıllar hiç eksiltmemiş sevdamızı. fırtınalar savuramamış bizi sağa sola. bedenlerimiz çökmüş, ruhumuzsa kalmış 35 inde. bulduğu her yeri saran sarmaşıklar misali, sarılıp tutunmuşuz birbirimize. saçlarımızdaki aklar, yüzümüzdeki kırışıklıklar hep bir yaşanmışlık hikayesi. veeeee o kara gün gelmiş çatmış. sen yataklara düşmüş, bense gözü yaşlı yanıbaşında. dilimde bir dua, allahım onun acısını gösterme bana. o yeşil boyalı evdeki kadar sıcak bir buse kondurup alnına, deniz kızıyla balıkçı aşkı kadar imkansız bir sevdayla ellerin ellerimde yine o tanıdık gülücükle veda ediyorum sana. ama ilk giden olarak... hadi aşkım, seni bekliyorum buradada. çok bekletme gel artık yanıma. ahhhhh aşkım, tut kilerde bitti sonunda sesiyle şiirime hayat veren HİCRAN AYDIN AKÇAKAYA ya sonsuz teşekkürler. SENİ SEVİYORUM HİCRAN:))) |