Yalnızlığın tek başına peydahladığı bir ayrılıktan,kopup gelen sendin.
Ana rahmini yırtarcasına doğup duyguları esir alan gözlerin di.
Anlamsızlıkların bütünleşmesini sağlamak puzzle gibiydi,
Her düşünce kendi eylemini
ölümsüzleştiriyor du,
Taş devrinden kalan eskimolar gibiyim;
Öylesine tarih kokan,öylesine vahşi!
Nedir bu bendeki ’sen’
sevgisi?
Nedir bu yokluğunun aç sefil sesi?
Haydi sende bir şey söyle,deliren yanıma akıllı bir cümle!
Haydi sende fısılda garip acılarıma öğüt verircesine!
Arala yitik özlerin kapısını,
Sız içeri zamirlenmiş yasak satırlar gibi.
Bir öğrencinin
yalandan der dinlemesi gibi dinlerim ben seni.
Ya da geç hepsini doğur içindekileri,
Acıktı mı
yalan,susadı mı ihanetini vereyim..
Bu da olmadı!
Sen en iyisi git!
Yıkık bir harabeden kalan kalıntılarımı toplarım ben,
Sen al bu ’
aşkı’ git,
Sen al bu ’bizi’ git,
Sen al bu içimde ki yeni ’seni’ git.
Bir veda kalmalı geriye git!
ELif YILmaz