durdurdum yine saati gözlerine beş kala sustum, art arda çığlık vururken vakit ahengi solmuşsa da iksiri bozulmasın kem/an zaman; i k i y e b i r v a r hâlâ
çimen yeşili bir aynadan süzüldüm içine safsata olsa da kabul yanı hallice iyiniyeti kabul ederdi kalp gözlerden önce saklanmak değil bu karşı koymak bir selam uzaklığı sanma zamanın bir yerinden yaralı kuş bu usulca konuyor şefkatli dallara
yalvarmak açıklasa aşkı ya da etekleri dumanlı iki dize en iyisini anlatırdım o zaman şakakları patlar damarlı şiirlerle ağlamak romantizm katsa bir gösteriye oysa faydasız eklemleri ovmak rutubet senden önce davranmış romatizma senden önce yoklamışsa ıslak zeminleri!..
kim en çok sevmiş kimde hata şimdi faydasız eleman bilmecede bir harf tüm formülü bozar dağıtır bazen kim önde gitmişse değil kim önce gitmişse onu yazar zaman kalın bileklerine hararet vurur sadece yelkovan kimsesi kalmayan pusulasız adımlar gibi ve yalnızlık bağırır sadece bir cümlede tek başına kalan özne gibi el aman!
bir gül çökmüşse dizlerinin üzerine ne eski ıtırı vardır artık ne ah’lara yamalı figüründen gayrı, hatırı ne bir birine sarılmış kırmızı rüyaları girer içine kilidi zamansız kırılmış şarkılar gibi düştükçe art arda takvimden belki müebbet eksenli bir defter, saklar içine yapraklarını belki aşınmış bir tebessüm misafir eder gözlerine sen süründükçe teyakkuz halde yangın varsa, yanıyorsa bir mahâl bir sebep bulunmalıdır ki; sönmese de hafiflesin sebep diye!
bundan, sevgiliden önce ayrılır nedenler -ihtimal islidir eller- bundan yanılır özgürlük savaşçıları çokça bir hurafedir önceleri bir özürlük yetim sancı bırakır aklında ’’yeni bir gök yüzü almana gerek yok yeter ki kendininkini satma’’ ve düşer gecikmiş sesin arşimetin peşine / karşı saadete serbest uçmak, aşktan önceki rüyâlardadır sadece!..
yalnızlık yanlışlarla bilenmiş bir ateştir ve hiç bir formül açıklamaz kendini kazanılmış tecrübelerin adıdır dün! ellerini nafile kaldırarak fısıldar göğüne boğazındaki o düğüm;
o / aşk ne tek başına uçabilecek kuştur! ne t e r k başına kaldırabileceğin bir ağırlık!..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İKİYE BİR KALA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İKİYE BİR KALA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şiirsel olarak bir şeyler karaladım geçtim ölü mü diri miyim diye bitirdim.
Sade dilin anlaşılır vurucu kalemine mümkün olduğunca takipteyim nedense kalavyeler bu gün yoruma gitmiyor
Yine istedim ki şiirsel bir yorum olsun
önce şunu yazmak istiyorum şiir ve başlık çok güzel sensizliğe kaç var sensizliğe kaç geçti der gibi,
Ben şair olacak adam değildim neylersin ki biri var gözlerime saldı bulut kümesini çıldırttı suskunluğu yüreğimin sesini yakın iken uzaklaşıp gitmesi deli etti beni
deliler şiir yazamaz deliler sevemez deliler ölmez
çık çıabilirsen işin içinden okuyan arayan soran akıl yoranda yok zaten kaç kişi var aklının kalbini beşinci vitese atan hayat oyun her gün yeniden açılır kapanır perde kime şiir yazsan deilk deşik ediyor işte
bundan,sevgiliden önce ayrılır nedenler ihtimal islidir eller bundan yanılır özgürlük savaşçıları çokça bir hurafedir önceleri bir özürlük yetim sancı bırakır aklında "yeni bir gökyüzü almana gerek yok yeter ki kendininkini satma" ve düşer gecikmiş sesin arşimetin peşine/karşı saadete sebest uçmak önceki rüyadadır sadece!..
yalnızlık yanlışlarla bilenmiş bir ateştir ve hiç bir formül açıklamaz kendini kazanılmış tecrübelerin adıdır dün! ellerini nafile kaldırarak fısıldar göğüne boğazındaki o düğüm;
o / aşk ne tek başına uçabilecek kuştur! ne t e r k başına kaldırabileceğin bir ağırlık!..
"yalnızlık yanlışlarla bilenmiş bir ateştir" Ne kadar doğru bir söz. Şiir söndürmüş o ateşi. Kutlarım, selam ve sevgilerimle.