KAYIP DÜNYA
Hayatın her günü, her anı
Elimden kayıp giderken Düşüncelerim her zamankinden farklı Bir düşünce Her zaman başımdan boşalan kaynar su gibi Dökülürken hayatımın üstüne Kalbim duracak sanki Özgüven İnsan için en önemli etmen İnsanın kendine güven içinde olması Veya insanlar arasından kaybolması Doğada gördüğüm şeyler hep aynı Güneş doğuyor, batıyor, Günler, aylar, mevsimler geçiyor Yeryüzünün tüm yaşamı gözümün önünde Çocukluğumdan bu yana doğal yaşamda değişen pek bir şey yok Değişenler ise, insanın hırsları, hayallerinden kaynaklanıyor Hayatta değişen sadece insan Hırslarıyla, hayalleriyle, azmiyle hayatını değiştiriyor Geçmiş dünyanın klasik görüntüleri pek yok ülkemde Hani, köle geldin köle yaşarsın Hür geldin hür yaşarsın Gerçi bir şarkıcımız “işçisin sen, işçi kal” diyorsa da Nice işçiler var, bugün zengin para babaları arasında İnsan hangi konumda olursa olsun değişiyor Her geçen gün kendini betonlara hapsediyor Kendine besin verecek doğayı yok ediyor Hormonlaşmış hayatına, hormonlu yiyecekler katıyor Bugün için özgüven Elinde limitleri yüksek kredi kartlarını Çekinmeden girebildiği alışveriş mağazalarını Sonu gelmeyen, doludizgin harcamalarını Hayallerini gerçekleştirecek paralarını Altında sıfır model lüks arabasını Anlatıyor, anlamlandırıyor Para yok şikâyetleri dillerde, bedenler mağazalarda geziyor Sadece fakir değil hemen herkes parasızlıktan şikâyetçi Artık şikayet etmek günümüzde insanın kaderi Ama gelin görün ki, marketlerde upuzun kasa kuyrukları Lüks cafeler, lokantalar, oteller tıklım, tıklım insan kalabalığı İnsan kendisi için ne yapabiliyorsa, özgüveni orada mı? Veya özgüven denilince, insanın kendini ifade etmesi olarak mı anlamalı? Hayatın, anın, günlerin, yılların egemeni olmak İşinde patron, evinde karısına köle olmamak Veya dışarıda pısırık, ezilgen, evinde aslan olmamak Çekinmeden düşüncelerini her ortamda açıklamak Yanlış gördüğü her şeyin karşısında durmak Ya da, aldanmak, aldatılmak, sürekli hayatta kazıklanmak Bunların hepsini özgüven içinde anlamak gerekir mi? Yoksa özgüven bunların dışında herhangi bir şey mi? Kişi olarak ifadem nedir? Kapasitem içinde elimden gelen nedir? Beni ben yapanları düşünüyorum Beni ben yapanlar, geçmişime, anıma, yarınıma egemen mi? Yoksa geçmişimin, anımın, yarınımın kölesi miyim? Geçmişimden gelenler hayatımı etkiliyorsa Anımdaki olaylar hayatıma müdahale ediyorsa Geleceğimin hayalleri beni kıskıvrak yakalıyorsa Ve ben hiç birine müdahale edemiyorsam Özgüvenimden söz etmem mümkün olacak mı? Öyle geliyor ki, insan özgüven eksikliğinde Dünyasına saldırıyor ve betonlaştırıyor Doğayı kaybederken, kendine bir kayıp dünya kuruyor Dereleri kurumuş, suları çekilmiş, yeşilliklerinden yoksun bir dünya Doğal yaşamından uzaklaşmış, betonlara hapsedilmiş yapay bir dünya Yaşanılası değil, yaşanmak zorunda kalınan bir dünya Canlılıkları ölmüş, öldürülmüş, kaybedilmiş bir dünya Düşünüyorum Sürekli çaresini arıyorum Kendime güvensem, kendimi betonlara hapsetmem Kendime güvensem, yeşillikleri yok etmem Kendime güvensem, parayla, hırslarımla bütünleşmem Kendime güvensem, hayatta efendileşerek, zulmetmem Biliyorum ki, özgüveni yitirdiğim an kayıp an Özgüvenimle karşısında duramadığım geçmişim, kayıp zaman Özgüvenle kuramadığım geleceğe dair hayaller kayıp dünyam |
Hayatin icerisinde süzülen dizeler okudum.
selamlarimla...