UÇURTMA ZAMANI
O aynadan geçeli yıl oldu,
Kalmamıştır suretimi arama. Kalsa da göstermez saklar sır’ında. Hem yalancıdır aynalar. Yoksan tanımaz, ketumdur düne. Antredeki koca ayna, Her gün görüştüğü babamı Bir daha göstermedi bana. Suretimi içime gizledim ben de. İlla ki göreceksen; Başka şansın yok Çabuk gel. Beni bende ara. Esmeye başladı yel. Uçurtma zamanı. Esinti kıvamında, Rengarenk kıpır kıpır gökyüzü. Çocuklar güzel, Çocuklar mutlu, Çocuklar yarınlardan habersiz umutlu. Analar babalar çocuklardan şen, Açmışlar ağızlarını havaya, Bir kanatları eksik. Ve bir tek ben mahzun... Dağlarda uçurtma olmak istiyorum. Sal ipimi geçeyim şu maviyi. Az daha, biraz daha, az kaldı... Duyamıyorum ip mi bitti dedin? Özgürlük adına Kes gitsin! Sen var benden kurtulmanın tadına Benim çilem bitsin! Altını görmem lazım kayanın, mavi mi yeşil mi? Uzanıp bakacağım sıkı tut belimden... Az mavi ile buz mavisi, Gök mavisine karışmış. Su çok Kuş yok Yeşil yok Balık yok Bulut yok Rüzgar yok İşte fırsat! Çek elini üzerimden Bırak derin maviye, yorulma, Farkındayım boşluğun. Gizemi, güzelliği, keyfi Budur yükseklerde sarhoşluğun... |